Antalya’da, dil kanserine yakalanınca eşi tarafından terk edilen Seher Aslan, okulu bırakmak zorunda kalan 15 yaşındaki kızı Aysun’la yaşam mücadelesi veriyor. Hiçbir şeyleri olmayan, günlük yiyeceklerini bile bulmakta zorlanan anne kızın dramı göz yaşartıyor
Adı Seher Aslan. Henüz 45 yaşında. Yıllar önce memleketi Hatay’dan güzel bir hayat umuduyla Antalya’ya geldi. Antalya Toptancı Hali’nde çalışmaya başladığında her genç kız gibi onun da geleceğe dönük güzel hayalleri vardı elbet. Derken birisiyle tanıştı, gönlünü kaptırdı. Kısa süre sonra da evlendi, kendi yuvasını kurdu. Mükemmel olmasa da her şey iyi gidiyordu. Evliliklerini doğurduğu kız çocuğuyla taçlandırdıklarında mutluydu. Belki bunu hayal etmemişti, başka hayalleri vardı ancak minik kızı Aysun’a her baktığında yüreği pır pır ediyordu. Mutluydu. Ta ki, hayatını kabusa çeviren, dilindeki o büyük sivilce çıkana kadar. Gittiği hastanede ‘dil kanseri’ teşhisi koyduklarında adeta dünyası yıkıldı. Yolunda giden her şey sarsılmaya başladı. O sevip gönül verdiği eşi sık sık şiddet uygulamaya, aldatmaya başladı talihsiz Seher’i. Derken bir gün terk edip gidiverdi. Kıza Aysun’la çaresiz ve yapayalnız kaldı. Ne elde vardı, ne avuçta. Sığınma Evi’ne sığındı çaresizce. Anne kız burada 5 ay kaldı. Bu süreçte hastalığının tedavisi için de bir ayağı hastanedeydi. Derken Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Estetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından tümörlü dili alındı ve bacağından alınan et parçasıyla yeni bir dil yapıldı. Hayatı kurtuldu kurtulmasına ancak bu kez de ‘yokluk’ vurdu anne kızın
Yokluğun gözü kör olsun
Ne paraları, ne oturabilecekleri bir evleri vardı. Sağlığı bozulduğu için çalışamıyordu. Kızı Aysun ise henüz öğrenciydi. Neyse ki o dönem imdatlarına Deniz Feneri Derneği yetişti. Derneğin kiraladığı bir eve yerleşen anne kıza Antalya Büyükşehir Belediyesi de Sosyal Kart verdi. Bir süre bununla idare ettiler. Fakat dernek kira ödemeyi kesip, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin ardından Büyükşehir’in Sosyal Kartı da iptal edilince çaresizlik girdabı yeniden sarıverdi onları. Henüz 15 yaşında olan Aysun, sırf annesine bakabilmek için okulu bırakmak zorunda kaldı. Annesinin aldığı 450 lira maaş 550 lira olan ev kirasını bile karşılayamazken, elektrik, su ücretlerini de ödeyemez hale geldiler. Birkaç hayırseverin yardımıyla karınlarını doyurabilen anne kız, kimi geceler ise aç yatmak zorunda kaldı. Tamtakır kuru bakır buzdolabında bir iki yumurta ve bir iki paket makarna dışında bir şeyleri yok. Üzerlerindekinden başka kıyafetleri de.Şimdi hayırseverlere, yetkili makamlara; “Açız, duyun sesimizi” diye sesleniyorlar. Yaşadığı trajediden ziyade kızı Aysun için üzülen talihsiz kadın, “Kızımın okula, eğitimine devam etmesini çok istiyorum. Maddi imkansızlıklar yüzünden okula gidemiyor. Başta Antalya Valimiz Münir Karaloğlu olmak üzere, Milli Eğitim Müdürümüz Yüksel Arslan’a yalvarıyorum. Ne olur kızımın yeniden okula gitmesini sağlayın” diyor. “Benim de, kızımın da hiç kıyafeti yok. Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’in bize yeniden Sosyal Kart vermesini istiyorum. 2005’ten bu yana bu amansız hastalığın pençesindeyim. Apartmanımdaki komşular bile yardımcı olmuyor. Birkaç hayırsever Allah rızası için karnımızı doyuruyor. Mahallemizdeki bir fırın sağ olsun her gün yiyecek ekmeğimizi veriyor. Çoğu zaman aç yatıyoruz. Elektrik faturamız 46, su faturamız 52 lira. Parasızlıktan ödeyemiyoruz. Hayırseverler klima taktırmıştı, parasızlıktan satmak zorunda kaldık. Şimdi klima, kıyafet ve gıdaya ihtiyacımız var” diye yakınıyor.Akranları okurken küçücük yaşta hayatın acı yüzüyle tanışmak zorunda kalan Aysun Arslan ise içinde bulundukları çerisizliği şöyle dile getiriyor: “15 yaşındayım. Annemin sağılığı ile ilgilenebilmek için Hüsniye Özdilek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni bırakmak zorunda kaldım. Okumak istiyorum. Maddi imkanımız yok. Acil olarak Valimiz Münir Karaloğlu ve Milli Eğitim Müdürümüz Yüksel Arslan’ın sesimi duymasını ve okula gitmem için bana yardımcı olmalarını istiyorum. Yaşım küçük olduğu için herhangi bir işte çalışamıyorum. Karnımız aç. Annem 450 TL engelli maaşı alıyor. Ev kiramıza bile yetmiyor. Ev kiramız 550 TL. Okumak, meslek sahibi olmak, canımdan çok sevdiğim anneme bakmak istiyorum. Hep evdeyiz annemle sohbet ediyoruz. Anneme baktığım için bakım maaşı da alabilirim ancak yaşım küçük olduğu için alamıyorum. Çaresizim ne yapacağımı bilemiyorum. Allah rızası için devlet büyüklerimiz ve hayırseverlerin sesimizi duymalarını istiyorum. Evimizin kirasının düzenli olarak yardımseverlerden veya devletimizden karşılanmasını istiyoruz. Yiyecek ve giyeceğe ihtiyacımız var.”