MKÜ Kültür ve Medeniyet Topluluğunca düzenlenen Alevi-Sünni Kardeşliği ve Aşure konulu konferansa katılan Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu,birlik ve beraberliğimizi sağlamamızın sadece hoşgörüyle değil birbirimizi kabullenmemizle mümkün olabileceğini vurguladı.
Muharrem Ayı dolayısıyla Anadoluyu dolaştıklarını, her yerde aşure kazanlarının kaynadığını ve birlik beraberlik mesajlarının verildiğini söyleyen Anadolu Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu, bunun Türkiye adına umut verici bir olay olduğunu ve bu kazanların başında toplanan insanların bir arada yaşama arzularını bir kere daha ikrar ettiklerini belirtti.Geçmişte pek çok medeniyetin bu kıymetli topraklara yerleşmeye çalıştığınıfakat bu toprakların hiç kimseye değil sadece bizlere nasip olduğunu ifade eden Hortoğlu, Şimdi bizlere düşen birbirimizin farklılıklarını olduğu gibi kabul ederek, kendi doğrularımızı dayatmadan, birbirimizi hoşgörüyle değil olduğu gibi ve bu farklılıkları zenginlik sayarak bir ve beraber yaşamalıyız. Ortak yaşam kültürümüzü geliştirme, ortak yaşam alanlarımızı genişletme yol ve yöntemlerini bulmak zorundayız diye konuştu. Hiç kimsenin kendi iradesiyle herhangi bir seçenekten birisini seçip dünyaya gelmediğini ve her şeyin Allahın takdiri ilahisinde gerçekleştiğini belirten Hortoğlu şöyle devam etti: Birbirimizin geliş nedenlerini sorgulamak bizzat Allaha şirk koşmak demektir. Onun takdirine söz etmek demektir. Bu haddi aşmaktır. Hepimiz farklı farklı inanç ve kültür yapılarına sahip olabiliriz. Aynı olmak zorunda değiliz. Bugün ülkenin birlik ve beraberliğini seksen yıl önceki gerekçelerle sağlayamayız. Önceden üniter yapıyı korumanın yolunun sadece tek tip olmaktan geçtiğini zannediyorduk. Ancak bugün gelinen ve evrensel değerlerle de desteklenen yeni anlayışla artık farklılıklara rağmen birlik beraberliğin korunması söz konusu olabilecek. Hortoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülden randevu aldıklarını ve Cumhurbaşkanı Gülün kendileriyle yakından ilgilendiğini deifade etti. Randevuda Cumhurbaşkanı Güle bazı talepleri olduğunu aktaran Hortoğlu, taleplerini ise şu sözlerle özetledi:Kardeşliği koruyacak olan bir tek şey var o da adalettir.
Birbirimize adil davranmak zorundayız. Birbirimizin hakkını birbirimize teslim etmemiz gerekiyor. Devletin sınırları içerisinde yaşayan halkların eşitçe adaletli bir şekilde paylarını alması gerekiyor. Bunu sağlayacak bir tek şey var o da yeni bir anayasadır.Ve bu öyle bir anayasa olsun ki bu anayasada devletin tapusu milletin üzerine çıkarılsın.Anadolu Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkanı Cengiz Hortoğlu konferansı düzenleyen MKÜ Kültür ve Medeniyet Topluluğuna teşekkür ederek Hatayın ve Mustafa Kemal Üniversitesinin tam manasıyla hoşgörü ortamını yansıttığını kaydetti.Alevi-Sünni Kardeşliği ve Aşure konferansının diğer davetlisi olan Yazar Tufan Aytav ise birlik ve beraberliği örneklendirmek için kullanılan mozaik kelimesinin yerine Aşurenin daha doğru bir benzetme olduğunu ifade etti. Toplum yapısının daha çok mozaikle ifade edildiğini belirten Aytav, Mozaiği olumlu anlamda ifade ediyoruz ama mozaik, çok farklı renklerin yan yana geldiği ama asla difüzyon içerisine ve etkileşim altına girmediği bir yapıdır. Kırmızı kırmızı olarak durur, yeşil yeşil olarak durur ve beraberinde büyük bir fotoğraf çıkartır. Birbirleriyle yan yanadır ama birbirleriyle etkileşim içerisinde değildir. Bu gettolaşmayı ifade eder. İdeal toplum yapısına biraz daha yakın olan ise ebru sanatıdır. Renklerin iç içe girmesidir. Ama daha da güzeli bugüne anlamını veren aşuredir. Hiçbir malzeme kendi özelliklerini kaybetmeden aşurenin içerisinde anlam kazanıyor. Farklılıkların bir araya geldiği bir bütünlük oluşturuyor. Toplum içerisindeki farklılıkların da tıpkı aşure gibi bir yapıya kavuşturulması gerekiyor sözleriyle ideal toplum yapısının ipuçlarını verdi.Kardeşliğin örnek alınacak bir asalet olduğunu söyleyen üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder de Kardeşlik birliğin ilk hamlesidir, çimentosudur, harcıdır, gönülleri fethetmektir, sevgiyle kucak açmaktır, kaynaşmaktır, mutluluğa ulaşmaktır. Kardeşlik soy, sop, cinsiyet, ırk, renk, kavim, dil, bölge, mezhep ayrılıkları değil yüce değerler ve yüksek amaçlı anlayıştır. Toplumların şifasıdır. Kardeşlik kucaklaşarak dertleri dökmektir. Kardeşliğin dünya hayatında uhrevi bir üstünlüğü vardır. Bu yüzden kardeşlik dokusunu korumak, hepimizin görevi hatta borcudur şeklinde konuştu.Okuyan, araştıran, düşünen bir topluluk idealini gerçekleştirmenin her millet için bir zorunluluk halini aldığını dile getiren Rektör Güder şöyle devam etti:Bu ideale gerçek anlamda gönlümüzde, kafamızda ve vicdanımızda tahayyül ettiğimiz dünyayı bütünüyle idrak edebildiğimiz takdirde ulaşabiliriz. İlmik ilmik, desen desen, muhteşem, emsalsiz ve göz kamaştıran bir nakış örebilecek altyapı ve malzemeye sahip olan toplumumuzu birbirine düşman etmek için her ne kadar harici hücumlara maruz kalsak da ve yine aramızdaki mesafeyi açmaya çalışsalar da bizler, bu tür nahoş hadiselerden ders çıkararak daha güçlü, daha canlı, daha bir ve bütün olarak durmalıyız.Konuşmaların ardından konuşmacılara Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz tarafından plaket takdim edildi. MKÜ Atatürk Konferans Salonunda gerçekleşen etkinliğe Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz, üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder, Antakya Kültürlerarası Diyalog derneği (AKADİM) Başkanı İsa Aydın, MKÜ Kurma ve Yaşatma Vakfı üyeleri ile çok sayıda davetli ve öğrenci katıldı. Ayrıca katılımcılara aşure ikram edildi.