<strong>Geçtiğimiz Cuma günü boğazın yaklaşık 200 Metre güneğinde Tekkebaşı Mahallesi sahil şeridinde gerçekleşen Suriyelilerin boğulma olayını araştırmak üzere SOVTNA Gazetesi yazı işleri müdürümüz ve imtiyaz sahibi Ali Arslan olay yerine doğru hareket etti. </strong>
Olay yerinde görevini yerine getirmeye çalışırken olay yerinde inceleme yapan askerler Arslan’ın görevine müdahale edip fotoğrafları silmesini istediler. Arslan böyle bir şey talep etmeye haklarının olmadığını belirterek tepki gösterdi. Fotoğrafların silinmemesi üzerine ehliyetsiz motor kullanmaktan 888 TL para cezasına çarptırıldı. Hemde kaldırımların, asfaltın, trafik akışının olmadığı bir arazi yolunda!Arslan olayı şu şekilde anlatıyor:”Tekkebaşı Mahallesi sahil şeridi üzerinde yaşanan 2 Suriyeli’nin boğulma olayını araştırmak üzere sahile doğru hareket ettim. Oraya ulaştığımda vatandaşlardan bilgi almaya çalıştım. Ve en kutsal görevim olan gazetecilik görevimi kuralları ile yerine getirmeye çalışıyordum. Olayın kahramanlarından Yıldıray Şimşek’i olayı anlatırken fotoğraflıyordum. Tabi yanında kendisinden bilgi almakta olan askerlerde vardı. Durumu fark eden askerler ‘Kimsin?’ diye sordular basın mensubuyum dedim. Beni üstlerine şikayet ettiler. Bende boğulan şahısların durumunu kontrol etmek için hastaneye doğru hareket ettim. Ondan sonra başçavuş beni durdurdu. ‘O fotoğrafları sil’dedi. Bende ‘Neden?’ diye sordum. Bana’Biz askerleri fotoğraf çekmen yasak’dedi. Bende’Biz zaten yasal prosödürler çerçevesinde yayın yapıyoruz.’ Dedim. ‘O fotoğrafları sil’dedi. ‘Bir basın mensubundan böyle bir şey talep edemezsiniz.’ Dedim. Bana’Eğer o fotoğraflar yayınlanırsa sana tazminat davası açarım 20 TL para cezasına çarptırılırsın, benim basınla ilişkilerim Valilik basın bürosuna bağlıdır.’dedi. Bende ‘Yasa dışı bir yayın yaptığımız takdirde tabiki gerekeni yapmak en doğal göreviniz ama biz bu tür olaylarla ilgili tamamen yasal prosödürler çerçevesinde yayınlar yapıyoruz. Aksi halde her türlü işlemi gerçekleştirebilirsiniz.’dedim. ‘Tamam yürü git’dedi. Yürüdüm gittim motorsikletime bindim. 2-3 Metre yol aldım. ‘Bekle kaskın nerde? Ehliyet ruhsat!’ dedi. Bende şuan neden böyle davrandığınızı anlamıyorum ve görevimi engelliyorsunuz! Benim şuan hastaneye gidip bilgi almam gerekiyor.’dedim. Tam hareket edecekken askerler önümde durdu. ‘Hemen hakkında tutanak tutun, kimliğini ver’dedi. Neye uğradığımı şaşırdım. Trafiğin olmadığı bir alanda tarım arazilerine giden asfaltsız, kaldırımsız yolda bana ceza kesiliyor. Ondan sonra trafik jandarmayı aradı. Olay yerinde bulunan vatandaşlar ise duruma tepki gösterdiler bir vatandaş:”Bizim gazetecimiz o! Neden ona bu şekilde davranıyorsunuz. Sizin bizim halkımıza iyi davranmanız gerekiyor halkımızı dışlamanız yanlış bir davranış.’ Dedi. Ona:”Bu adamın ehliyeti yok bende ona gereken işlemi yapacağım bu benim görevim.” Dedi. Orada bulunan vatandaşlar sağolsunlar beni yalnız bırakmadılar askeri ikna etmek için ellerinden geleni yaptılar. Kimlik bilgilerim alındı tutanak tutuldu. Ve tarihte bir ilk gerçekleşti inin, cinin top oynadığı yolda trafik cezası yedim. Neden? Fotoğrafları silmediğim için! Sonra hastaneye gittim oradaki Suriyelilerin durumunu öğrendim. O sırada trafik jandarma ekipleri hastaneye gelerek önce motorumu sordular ondan sonra 888 TL ceza makbuzunu elime sıkıştırdılar.Dedemin bana anlattığı darbe dönemlerini hatırladım. MİT tırlarını çekenler hapishanelere diğerleri ise vergi dairesine! Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması ile maalesef gazetecilik onuruna büyük bir darbe vurulmuş ve yandaş olmayan gazetecilere bu şekilde davranma rahatlığı kazandırılmıştır. Ehliyetsiz trafiğe çıkan çoğu kişi cezalandırılıyor ama bu şekilde de ceza kesildiğine ilk kez şahit oluyoruz. Trafik akışının olmadığı sed yolunda kesilen bu ceza bir trafik cezası değil fotoğraf silmeme cezasıdır. Çoğu gazetelerde askerlerin boy boy resimleri yayınlanıyor. Biz çekince mi suç sayılıyor! Muğla’da sahile vuran bebeği taşıyan asker fotoğraflanıyor yaşadıklarını anlatıyor. Bütün gazetelerde boy boy gururla yayınlanıyor. Bizim çektiğimiz fotoğraflar ise suç sayılıyor! Sanki yasadışı bir iş yapıyormuşuz gibi cezalar yağdırılıyor! Yıllarca Suriye plakalı araçlar ilimizde dolanıp durdular şuana kadar hangisine ne kadar ceza kesildi veya ehliyetleri hangi sınıftı A2’mi B’mi E’mi? Asıl komik olanda ehliyeti kazanmış olmam ve devletin yüklediği ağır vergilerden kaynaklı ehliyetimi alamamış olmam! Ozaman vergileri azaltın bizde rahat rahat ehliyetlerimizi yanımızda bulunduralım! Ki şuan ülkeye giren Suriyelilerden ehliyet vergisi alındı mı onuda çok merak ediyorum!Bize kesilen cezalar nereye gidiyor oda tartışılır. Yalnız burada şahsıma kesilen cezanın bir trafik cezası olmadığıda açık açık ortada! Biz SOVTNA Gazetesi olarak bütün engellemelere rağmen kutsal gazetecilik görevimizi korkmadan, yılmadan yerine getirmeye devam edeceğiz. Baskılar bizi asla yıldıramaz!”