Kalp ve Damar Cerrahisi, kalp ve birlikte çalıştığı dolaşım sistemi ile ilgili hastalıkların tedavisine modern tıbbın bütün imkanlarını kullanarak çözüm üretmektedir.
Her biri alanında uzmanlaşmış olan cerrahlarımız, bu süreci en kolay şekilde atlatmanız için gerekli cerrahi girişimleri ve endovasküler yöntemleri eksiksiz bir şekilde uygulamaktadır.
Günümüzde insan sağlığını tehdit eden en büyük şikayetler kalp ve ona bağlı organlarda yaşanmaktadır.
Bu nedenle kalbe bağlı gelişen hastalıklardan ölüm oranları da yıllar geçtikçe artmaktadır.
Kalp ve damar cerrahisi, kalp hastalıklarının yanı sıra kalbin çalışmasını etkileyen üç damardan kaynaklı hastalıkların erken tespitini sağlayan ve cerrahi tedavi uygulayan birimdir.
Modern tıbbın en yeni imkanları kullanılarak, hastanın ihtiyacına göre belirlenen en uygun cerrahi yöntemler ile hastanın sağlığına kavuşması sağlanır.
Kalp ve damar cerrahisi, hastanın normal hayatına zaman kaybetmeden dönebilmesi için diğer birimlerle de koordineli şekilde çalışmaktadır.
Özellikle anestezi ve fizyoterapi birimlerinin katkıları, cerrahi müdahalenin başarı yüzdesini artırdığı gibi ameliyat sonrası süreçte hastanın rahat etmesini sağlamaktadır.
Kalp ve damar cerrahisi, kalp ile ilgili erken tanı ve müdahale gerektirebilecek bütün şikayetleri kapsamaktadır. Bu nedenle birimin uzmanlık alanına giren hastalıklar da kalbin kendisi, kalbi besleyen koroner damarlar, kalp kapakçıkları ve birlikte çalıştığı dolaşım sistemine (atardamarla, toplardamarlar) yöneliktir.
Kalp krizi: Sağlık sorunu yaratan bazı etkenlerin tetiklemesinden dolayı kalp kasları tamamen oksijensiz kalabilir. Kalp krizi adı verilen bu durumda kalp kasında bulunan hücreler bir süre sonra ölmeye başlar ve geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir.
Kalp yetmezliği: Kalbe giden oksijen ve kan miktarının azalması kalp kasının görevini normal şekilde yapamamasına neden olmaktadır. Bu durum kalbin sağlıklı şekilde çalışmasını etkiler ve bir süre sonra kalp yetmezliğinin ortaya çıkmasına neden olur.
Anjina: Halk arasında göğüs ağrısı olarak bilinen anjina, kalp kasının ihtiyaç duyduğu kan akışının azalmasıyla meydana gelmektedir. Göğüs ağrısının efor ile birlikte artması ve dinlenmekle birlikte birkaç dakikada geçmesi tipiktir.
Hipertansiyon: En yaygın kalp ve damar hastalıkları arasında bilinen hipertansiyon, kalpten vücuda pompalanan kan basıncının yükselmesi ile oluşmaktadır. Hipertansiyon genetik olarak geçişlilik taşırken, bazı durumlarda ise dışsal nedenlerden dolayı meydana gelmektedir.
Pulmoner Hipertansiyon: Kalbimizin sağ tarafı, sola göre daha düşük basınçlı bir sistemdir. Kalbimizin sağ tarafının (sağ kulakçık ve sonrasında sağ karıncığın) pompaladığı kan akımına karşı olan basınç pulmoner basınç olarak adlandırılır. Bu basıncın yükselmesine pulmoner hipertansiyon denir (PH).
Damar sertleşmesi: Atardamarda zamanla biriken yağ ve kolesterol gibi zararlı atıklar, atardamar lümenini daraltmakta bazen de tam olarak kapatmaktadır. Ciddi daralma olan bölgeden kan geçişinin azalmasına bağlı olarak atardamarın beslediği bölgenin dolaşımı da olumsuz yönde etkilenmektedir.
Perikardiyal Efüzyon: Kalbin dış zarı olan perikardiyum katmanlarının arasına, kalp sağlığını korumak için bir sıvı salgılanır. Perikardiyal boşluk olarak adlandırılan bu alandaki sıvı miktarının gerekenden fazla olması durumunda ise perikardiyal efüzyon oluşur.
Miyokardit: Halk arasında kalp kası iltihabı olarak bilinen miyokardit; vücutta oluşan enfeksiyonun kalp kasına iltihap yayması ile meydana gelmektedir. Bu nedenle kalp kası dış tehditlere karşı savunmasız hale gelir ve hastalıklara davet çıkarır.
Kardiyomiyopati: Kalp kası kalınlaşması olarak da adlandırılan kardiyomiyopati, hastanın kalp kasının zaman içinde genişlemesi ve kalınlaşması ile oluşmaktadır. Kardiyomiyopati’nin nefes darlığı ve ritim bozukluğu gibi etkileri haricinde günlük hayata da olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Kalp kapakçık hastalıkları: Kalp kapakçığında doğuştan veya sonradan oluşan bozukluklar görülebilmektedir. Sağlık açısından önemli bir risk doğuran kalp kapakçığı hastalıkları, düzenli takibin yanı sıra belli bir aşamadan sonra cerrahi müdahale de gerektirmektedir.
Aort hastalıkları: Kalp başta olmak üzere vücudun pek çok organına oksijenden zengin kan taşınmasını sağlayan aort damarı, anevrizma ve yırtılma gibi çeşitli sorunlardan dolayı zarar görebilmektedir ve hayatı tehdit eden ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kalp ve damar cerrahisi alanına giren bu sağlık sorununun kalıcı olarak çözülebilmesi için cerrahi müdahale gerekmektedir.
Kalp tümörü: Kalp te tümör görülebilen organlardan biridir. Kalbin direk kendisinden kaynaklanabilen tümörler olabileceği gibi çevre dokularda bulunan tümör dokusunun yayılımı şeklinde olabilmektedir. Genellikle iyi huylu olan kalp tümörlerinin tedavisi de kalp ve damar cerrahisinin ilgi alanlarından biridir.