CHP HATAY MİLLETVEKİLİ AV.REFİK ERYILMAZ SORUYOR
BAKANLAR NE İŞ YAPIYOR HÜKÜMET NEREDE
Suriye yolunun kapanması üzerine Ortadoğuya ihracat Ro-Ro seferleriyle Mısır üzerinden yapılmaya başlanmıştır. Ro-Ro seferleri ile birlikte yük taşıma maliyeti aşırı bir şekilde yükselen ihracatçı maalesef bu sefer de limanlarda çıkarılan sorunlarla boğuşmak zorunda bırakılmıştır. Hükümetin bu fütursuz politikaları ihracatçı ve nakliyeci sektörlerini iflasa sürüklemektedir. Bu yaşananların sorumlusu Hükümetin izlediği Suriye politikasıdır. Suriye yolunun kapanması bu tip sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. T.C uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlar karşısındaki hak ve menfaatlerini korumak, geliştirebilmek ve bu alanlarda diplomasi ve konsolosluk himayesini sağlamak Dışişleri Bakanlığının görevidir. Ancak bizim Dışişleri sorun çözmüyor, sorun yaratıyor. İzlenen politikaların sonuçlarını ihracatçılarımıza fatura ediyor. Aylardır Ortadoğuya ihracat yapan firmalarımızın sıkıntılarını gündeme getirdik. Gerek basın ve yayın yoluyla, gerekse TBMMde konuyu defalarca gündeme getirdik. Gerek Mısır Limanları olsun, gerekse Suudi Arabistanın Taif kentinde bulunan Duba limanı olsun, ihracat yapan firmalarımızın sıkıntıları hala çözülebilmiş değil. Hükümetin dış politikalarındaki tüm bu sorunlar daha çözülememişken geçen hafta Bulgaristan'ın Türkiyeye açılan Kapitan Andreevo Sınır Kapısı da kapatılmış, ümitler 22 ve 24 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek uluslararası bir organizasyonda Türk ve Bulgar Bakanın konuyu değerlendireceği güne kalmıştır. Bugün ise Mısırdan bize ulaşan vatandaşlarımız Ro-Ro seferleri düzenleyen Si-Sa Denizciliğin Mısırdan kiraladığı ve kirasını ödemediği gemilerde bir haftadır 120 Türk Tırının mahsur kaldığını bildirmiştir. Ayrıca İsrail Hayfa limanı açıklarında da yaklaşık 100 Türk Tırımız Si-Sa Denizciliğe ait gemide mahsur bulunmaktadır. İsrail yetkilileri gemideki Tırlarımızı Hayfa limanına indirmiş ve gemiyi açığa çektirterek el koymuştur. Tırlarımızın ve şoförlerimizin bekleyişleri Hayfa limanında devam etmektedir. Vatandaşlarımız bekletilme gerekçesini ise Si-Sa Denizciliğin Mısırdaki ve diğer ülkelerdeki acentelere borçları yüzünden gemilerinin haciz edilmesi sonucu gerçekleştiğini ifade etmektedirler. Ayrıca Ortadoğuya ihracat gerçekleşen çeşitli limanlarda da çeşitli sebeplerle bekletilen 500e yakın Türk Tırı Limanlarda bekleyişlerini sürdürmektedir. Yetkililerle bu konuları da görüştüm ancak durumu değerlendirip tarafıma döneceklerini ifade etmelerine rağmen uzun süre ilgili bakanlıklar diğer bakanlıkların yetkili olduğu varsayımıyla durum hakkındaki acziyetlerini saklama telaşı içine girdiler.
Ro-Ro seferleri yapacak firmalara bu izinler verilirken yeterli donanım, filo ve maddi imkânların araştırılmamasının gerekçesi Rant hesapları mıdır? İlgili bakanlıklar bu denli büyük bir sorunda yaklaşık 1000 Türk Tırını ülkemize getirebilecek çözümler üretme noktasında neden bu kadar ilgisiz ve duyarsız kalabilmektedir? Bu olaylarda özel firma çıkarları mı, ülke menfaatleri mi gözetilmektedir? Si-Sa Denizciliğin lisansının iptal edilmesi ve yeni bir firmalarla anlaşılması neden düşünülmemektedir? Bu olaylar neticesinde oluşan ihracatçılarımızın zararlarını kim karşılayacak? Kim bu sorunları çözecek? Nerede Ulaştırma bakanlığı? Nerede Dışişleri Bakanlığı? Nerede yetkililer? NEREDE HÜKÜMET? Başka işlerle ilgilenmekten fırsat bulup ne zaman bu gidişata dur diyecekler?Neticede AKP Hükümetinin dış politikaları sıfır komşu, çok sorunlu bir hale gelebilmiştir. Sorunları çözme aşamasında hüküm etme yeteneği zaafa uğrayan hükümet ve basiretsiz bakanlıklar, istifa etme erdeminde bulunmadığı gibi çözüm üretme gayretinde dahi bulunmamaktadır. Maalesef kendi vatandaşına sahip çıkamayan basiretsiz bir Dışişleri Bakanlığı ve yetkilileri tarafından yönetildiğimizi hükümet göremiyor. Nakliyecilerimizin, şoförlerimizin ve ihracatçılarımızın mağdur edildiği bu olaylarda duyarsız ve basiretsiz davranan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri hakkında derhal soruşturma açılmalıdır ve yaşanan mağduriyetler giderilmelidir. Türkiyenin diğer ülkelerdeki Büyükelçiliği yetkilileri ne iş yapar. Ulaşabildiğimiz büyükelçilikler Si-SA denizcilik hakkında aylardır süren bu sorunları ilgili bakanlıklara (EKONOMİ, ULAŞTIRMA DENİZCİLİK VE HABERLEŞME, DIŞİŞLERİ) iletmelerine rağmen kendilerine herhangi bir talimat verilmediğini ifade etmektedirler. Yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlar karşısındaki vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerini korumakla ve konsolosluk himayesi sağlamakla görevli Dışişleri Bakanlığı böyle önemli olaylara nasıl müdahil olmaz, nasıl vatandaşlarımız kendi kaderlerine terk edilir. Bu olay dışişleri bakanlığının sorun çözen değil sorun yaratan bir siyasi basiretsizlik içinde olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Biz bu olayları yakından takip edecek ve mağdur vatandaşlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz.