Samandağ Belediyesi Kadın Danışma Merkezince “Bilinçli Ebeveyn Projesi” dahilinde eğitim seminerleri;“ÇOCUKTA ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ" "BOŞANMA VE ÇOCUK" konulu seminer ile sona ermiştir.
. Belediye Eski Nikah salonunda gerçekleşen seminere Samandağ Belediyesi Kadın Danışma Merkezinin kurucusu Hülya Nehir, Belediye Kadın Meclis Üyeleri ile Ebeveynler katıldı.MKÜ Öğretim Görevlisi Berna ASFUROĞLU tarafından sunulan seminerde şunları söyledi;Öğrenme Güçlüğü ( Disleksi )Hastalık değil, zihinsel bir farklılıktır. Okuma, yazma, konuşma dinleme akıl yürütme ve matematik yeteneklerinin kazanılmasında, kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren heterojen bir farklılık durumudur.Bu farklılığın bireyin yapısı ve merkezi sinir sistemindeki işleyiş bozukluğundan kaynaklandığı var sayılıyor.Nedenleri: doğum öncesi; annenin yetersiz beslenmesi, aldığı ilaçlar, geçirdiği ateşli hastalıklar. Doğum sırasında; uzun ve zor doğumlar, plasenta ve göbek kordonu anomalileri. Doğum sonrasında; erken yaşta ateşli hastalık, doğumdan sonra nefes alana kadar geçen sürenin uzunluğu. Kalıtsal nedenler; ailede öğrenme güçlüğü olan başka bireylerin olması.Belirtileri: Normal ve normalin üzerinde bir zekâya rağmen okul başarısızlığı, dağınıklık, sakarlık, organize olamama, dikkatsizlik, yazı hataları, okuma problemleri, matematiksel işlemlerde toplama çıkarmada, çarpım tablosunu ezberlemede güçlük, “d” yi “b” olarak yazmak. Dünü, bugünü, yarını karıştırmak. Yılı günü mevsimleri ayırt edememek. Yazarken harfleri ters yazmak.Neler yapılabilir: öncelikle çocuk nörolojik muayeneden geçirilmeli. Teşhis durumuna göre psikiyatri-nöroloji-okul-aile sürekli olarak işbirliği halinde olmalıdır.Anne-baba ve öğretmenlere öneriler: çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin. Hiç kimseyle kıyaslamayın. Günlük yaşamı birlikte programlayın baskı uygulamayın, destek olun. Kısa cümlelerle konuşun.yaşadığı zorlukları paylaşın.Disleksili ünlülerAlbert Einstein, Leonardo Da Vinci(ünlü ressam),Cheer (şarkıcı oyuncu), Belofonte ( kalipso müzik kralı),Mozart- Beethoven(ünlü müzisyenler)BOŞANMA VE ÇOCUK Hukuk yönünden boşanma, evlilik sözleşmesinin sona ermesidir. Ancak ruhsal açıdan ailenin bölünmesine yada tümden dağılmasına yol açan ve bütün aile üyelerini sarsan karmaşık bir olaydır. Boşanmalarının büyük çoğunluğunun evliliğin ilk yıllarında olduğu düşünülürse aile birliğinin bozulmasında en çok zarar görenlerin küçük çocuklar olduğu ortadadır. Ülkemizde de boşanma sayısında, gün günden artma olduğu da bir gerçek.Karı kocanın ayrılık öncesinde çocuklar nedeniyle sık tartışmaları, onu sevmedikleri için ayrılmaya kalktıklarını çocuğa düşündürür. Çocuk, yaramaz söz dinlemez olduğu için sevgilerini yitirdiğini yakında yüz üstü bırakılacağını düşünür. Boşanmada çocukların belli ölçüde örselendikleri de bir gerçek. Bunu en aza indirmek, ana babanın yanlış tutumlardan kaçınmalarıyla sağlanabilir. Çocukların sarsılan güvenlerini geri getirebilir, yaraları sarılabilir. Bu bakımdan boşanması kesinleşmiş eşlere şunları anımsatmakta yarar vardır: 1-Çocuğa boşanmanın ne demek olduğunu açık ve yalın bir dille anlatın. 2- Boşanmanın, onu bir süre mutsuz edeceğini bildiğinizi söyleyin.3- Çocuğu, eşinizle olan çatışmanızın dışında tutmaya çalışın. Onu kazanma yarışına girmeyin.4-Duygularınıza yenilip, çocuğu yan tutmaya zorlamayın.5- Eski eşinizden öc almak için çocuğu ondan yoksun bırakmayın.6- Çocuk ana baba arasında top gibi gidip gelmemelidir.7-Çocuğu acıma duygularıyla ya da şımartarak eğitmeyin.” dedi.Samandağ Belediyesi Kadın Danışma Merkezinin kurucusu Hülya Nehir’de şunları söyledi;Samandağ Belediyesi Kadın Danışma Merkezince düzenlenen bilinçli ebeveyn projemizde; 1-Anne ,baba çocuk iletişimi,2-Çocukta ölüm kavramı 3-Çocukta öğrenme güçlüğü 4-Boşanma ve çocuk la ilgili seminerleri düzenledik.Bizler ,ebeveyn olarak eğitim çalışmalarımızda çocuklarla ilgili her davranışın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük.Yalnız bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum .Biliyorsunuz geçen hafta ilçemizde bir kadın kocası tarafından katledildi.Kadın 11 yıllık evliliğinde sistematik olarak şiddete uğramış,birkaç defa boşanma girişiminde bulunmuş, iki çocuk annesi bir kadın.evliliğinin bir kesitinde kocasından boşanmaksızın ayrılmış ve gitmiş üniversite okumuş.orada da kocası tarafından tacize uğramış,tehditler almış ama yine de bir şekilde üniversiteyi bitirmiş.Sonra akrabalık,komşuluk ilişkileri devreye sokularak eşiyle barıştırılmış.Barıştan sonra yine kavgalar, ayrılıklar,barışmalar derken en sonunda kesin boşanma kararı nı verir.Boşanma davası aça ve kocasının uyguladığı şiddete önlem olarak devletten koruma talep eder, devletin koruması altındayken katledilir.Bir çok kadın cinayeti gibi bu da tasarlayarak öldürülen kadınlardan.Bir çok görgü tanığına göre,adam evdeki altın ve ziynet eşyalarını nakde çevirmiş ve bir gün önce çocuklarıyla, öldüreceği karısıyla gidip vedalaşıyor.Bu İpek Bakımcı’ nın hikayesi. Özgecan Berna, Güldünya, Münevver ve daha nicelerinin acısını unutmamışken, onların arasına İpeğin acısı eklendi.Boşanmanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini biliyoruz; ancak eğer evlilik biz kadınlar ve çocuklar için şiddet, aşağılanma, yok sayılma, ölüm ve tahditler anlamına geliyorsa evli olmak ,boşanmadan daha fazla hasar verir.Ve o evlilikte ısrar etmenin bir anlamı olmaz.”dedi.