CHP Hatay Milletvekili Av.Refik ERYILMAZ, 11.05.2013 Tarihinde Reyhanlıda gerçekleşen patlamaya ilişkin TBMM Başkanlığına vermiş olduğu Meclis Araştırma önergesi CHP Grubu önerisi olarak TBMM Genel Kuruluna 15.05.2013 tarihinde gündeme alındı.
Öncelikle Reyhanlı'da yaşadığımız korkunç katliamı gerçekleştirenleri bir kez daha şiddetle ve lanetle kınıyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ailelerine başsağlığı yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Olay esnasında Bölgedeydim ve Patlamadan kısa bir süre sonra olay yerine ulaştım. Reyhanlıda gördüğüm manzara tüyler ürperticiydi. Etrafa savrulan yanmış cesetler, yıkılan binalar, paramparça olmuş araçlar ve kulakları sağır eden ağıtlar. Terörün çirkin yüzü bütün çıplaklığıyla ortadaydı. Gördüğüm manzara Bağdatta, Afganistanda, Şamda, Pakistanda, Gazzede yaşanan terör saldırılarında ortaya çıkan manzaradan pek farklı değildi. Hatay bir barış, kardeşlik ve huzur kentidir. Bu terör saldırısı Bölgenin birlik ve beraberliğine barış ve kardeşlik ortamını yönelik gerçekleştirilen bir saldırıdır. Bu saldırıyı gerçekleştirenler ilimizin huzurunu bozmayı ve ülkemizi Ortadoğu bataklığına sürüklemeyi hedeflemektedir. Hatay halkı Sünnisi-Alevisi-Hıristiyanı-Ermenisiyle, Türkü-Arabı-Kürdüyle bu güne kadar bu güzel topraklarda kardeşçe ve birlik beraberlik içerisinde yaşamıştır. Bundan sonra da böyle yaşayacaktır. Hiç kimsenin gücü halkımız arasındaki bu güçlü bağları koparmaya ve kardeş kavgası yaratmaya muktedir değildir. Hatay halkı her zaman barıştan yana olmuş bilinçli ve sağduyulu bir halktır. İki yıldır bölgemizde yaşanan bütün ekonomik ve sosyal sorunlara rağmen hiçbir zaman sağduyusunu kaybetmemiştir. Hatay halkı bir bütün olarak bu saldırıya karşı tepkisini ortaya koymuş ve Reyhanlı halkımızın acılarını en derin bir şekilde hissetmiş ve dayanışmanın en güzel örneğini göstermiştir. Bu duruşundan dolayı Hatay halkına şükranlarımı, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Gün birlik ve beraberlik günüdür, gün acılarımız paylaşma ve dayanışma içinde olma günüdür. Reyhanlı Cumhuriyet tarihimizin en şiddetli terör saldırısına maruz kalmıştır. Bu acı günde Reyhanlı halkı Sayın Başbakanı yanında görmek isterdi ancak Obamanın yanına gitmeyi tercih etti. Tarih bunu mutlaka not edecektir. Reyhanlı olayı hükümetin iki yılı aşkın süredir izlemiş olduğu yanlış Suriye politikasının bir sonucudur ve bu olayın siyasi sorumlusu hükümettir. Aslında Reyhanlıda patlayan hükümetin Suriye politikasıdır. Hükümet izlediği yanlış dış politika sonucunda sınır bölgelerinde insiyatifi kaybetmiş, kontrol silahlı gurupların eline geçmiştir. Başbakan bu patlamanın Suriye politikası ile bir ilgisi yok diyor ancak Suriye ile ilişkilerimizin iyi olduğu dönemlerde sınırlarımızda bir tek terör saldırısı yaşanmamıştır.CHP olarak biz,Suriyedeki olayların başlaması ile birlikte sürekli olarak hükümeti uyardık ve izlenen politikanın bölgeyi kaosa sürükleyebileceğini ifade ettik.Gerekli tedbirlerin bir an önce almasını istedik.Savaşa karşıyız dedik,kimse ölmesin istedik ve bu nedenle izlenen yanlış dış politikadan derhal vazgeçilmesini talep ettik.Ancak hükümet Emperyalist güçlerin Büyük Ortadoğu politikasına hizmet etmeyi tercih etmiştir. Reyhanlı halkı, Hatay halkı, Kilis, Gaziantep, Urfa halkı barış, huzur ve güven ortamı istiyor. Çocuklarını güvenli bir şekilde okula göndermek istiyor. Çalışmak evine ekmek götürmek istiyor. Bombaların silahların gölgesinde yaşamak istemiyor. Hükümet bölge halkının bu talep ve özlemlerini derhal dikkate almalı ve gerekli önlemleri almalıdır. AKP Hükümeti, izlediği yanlış dış politikasını eleştirenleri Esatçı ve Baasçı, iç politikasını eleştirenleri de Ergenekoncu ve darbeci diye yaftalayarak susturmaya çalışmaktadır. Suriyede zulüm var diktatörlük var diyerek cihat adı altında 40 ülkeden militan getirtip cebine para eline silah vererek Suriyeye savaşmaya göndermek Suriye halkının talebi değildir. Sizin yaptığınız budur. Bunun adı teröre destek vermektir. Terörün dini, dili, ırkı, mezhebi olmaz. Terör terördür, nereden ve kimden gelirse gelsin kınanmalı ve lanetlenmelidir. Benim teröristim iyidir anlayışı asla kabul edilemez. Eğer biz teröre karşı isek ülkemizde terör saldırısı olduğu zaman nasıl üzülüyor ve tepki gösteriyorsak Şamda, Halepte, Bağdatta, Gazzede, Tel Avivde, New Yorkta ve dünyanın diğer şehirlerinde olduğu zaman da aynı şekilde üzülmeli ve tepkemizi ortaya koyabilmeliyiz. Biz ne radikal köktenci silahlı guruplardan ne de Suriye yönetiminden yana bir tavır içinde değiliz. Biz ezilen, kuşatılan, bombalanan, çocukları öldürülen, aç bırakılan, kadınları tecavüze uğrayan, şehirleri, evleri, fabrikaları yakılan ve yağmalanan Suriye halkının yanındayız.Biz, geleceği çalınan, antiemperyalist bir mücadele veren savaşa ve işgale karşı direnen mazlum Suriye halkının yanındayız. Hükümet, tamamen mezhep eksenli bir dış politika yürütmektedir. Mezhep üzerine inşa edilen bir dış politika iflas etmeye mahkûmdur ve iflas etmiştir. Bu nedenle bütün komşularıyla düşman bir ülke haline geldik. Suriyeye özgürlük ve demokrasi götüreceğiz dediniz ancak kan, gözyaşı, ölüm ve yıkımdan başka bir şey götürmediniz.Değerli milletvekilleri bakın; 1-Bir milyonu aşkın Suriyeli kendi topraklarını terk edip başka bir ülkeye sığınmak zorunda kaldı.2-Yüz bini aşkın Suriyeli masum insan hayatını kaybetti.3-Şehirler, fabrikalar, işyerleri yakıldı, yıkıldı, yağmalandı talan edildi. Üç defa Suriyeye gittim, Suriye halkı yaşadığı bütün bu acılardan AKP hükümetini sorumlu tutuyor. Zira siz Suriyeyi düşman ilan ettiğiniz güne kadar belki demokrasi ve özgürlükler konusunda bir takım sıkıntılar yaşanıyordu ama ne terör ne de adam öldürme olayları yaşanmıyordu.Bakın Son bir yılda sınırlarımızda yaşadığımız olaylardan bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum.
(Tarih 17.07.2012) Kilis'in Öncüpınar Sınır Kapısı konaklama tesislerinde kurulan konteynır kentte kalan Suriyeliler ayaklandı. Polislere ve idari binalara saldırdı, konteynırları ateşe verdi. İdari binaların camları kırıldı, olaylarda 1'i Şube müdürü 4 polis yaralandı.
(Tarih 22.Haziran.2012) Malatyadan kalkan keşif uçağımız, Hatayın Güneybatısında Akdeniz açıklarında düşürüldü. İki Pilotumuz şehit oldu.
(Tarih 20.Temmuz.2012) Suriyenin Türkiyeye açılan Bab-Al Hava Sınır Kapısına yönelik silahlı terör saldırısı gerçekleştirildi. Sınır kapısına saldıran silahlı guruplar gümrük kapısını tahrip ve talan etti gümrükte bekleyen onlarca aracı yaktı. Bu saldırı neticesinde onlarca Tırımız yandı ve birçok tırımızın malları da yağmalandı. Şoförlerimiz ise canını zor kurtardı. Olayın failleri ile ilgili hiçbir işlem yapılmadı.
(Tarih 03.Ekim.2012) Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine düşen top mermisi neticesinde bir Anne dört çocuğuyla hayatını kaybetti. İkisi ağır on kişi yaralandı.
(Tarih 11.Şubat.2013) Cilvegözü Sınır Kapısı'nda büyük Patlama. Dördü Türk vatandaşı 13u Suriyeli toplam 17 kişi hayatını kaybetti. Olay kapatılmaya çalışılıyor.
(Tarih 13 Şubat 2013) Güvenlik birimleri Gaziantep ve Hatay'da patlayıcı üretilen 11 ev saptadı. Bu evlerden biri 23 Ocak'ta havaya uçtu. Yaralı Suriyeliler ortadan kayboldu, patlamanın üzeri örtüldü. Bu olaydan birkaç gün önce ise Hatay'ın Yayladağı ilçesine bağlı Gürışık köyündeki bir evde de patlama oldu. Benzer patlamalar Hatay'da iki evde daha yaşandı. Akabinde Hatayın Belen İlçesinde Suriyeli muhaliflerin kaldığı evde 300 kilonun üzerinde TNT ele geçirildi.
(Tarih 02.Nisan.2013) Akçakale Sınır Kapısı'ndan girmek isteyen 100'ün üzerindeki Suriyeliye izin verilmeyince Özgür Suriye Ordusuna mensup militanlar gümrükteki binalara saldırmış, rastgele ateş açarak polis memuru Ferhat Avcıyı şehit etmiş 4ü asker 11 vatandaşımızı yaralamıştı.
(Tarih 22.Nisan.2013) Hatay, Adana ve Mersin Kiliselerinin de bağlı olduğu Merkezi Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Ortodoks Kilisesi'ne bağlı iki Hıristiyan din adamı cosmopolitan Hataydan Suriyeye geçtikten kısa bir süre sonra Suriyedeki Radikal köktenci silahlı guruplar tarafından kaçırılmış ve şoförleri de öldürülmüştür. Din adamlarından hala haber yok.
(Tarih 30.Nisan.2013) Hatayda Alevi din adamı Şeyh Ali Yeralin evine girilmiş, Seni Yakacağız yazılı tehdit mektubu bırakılmıştır. Mezhepsel gerginlik ve çatışma ortamı yaratmak isteyen failler hala yakalanamamıştır.
(Tarih 08.Mayıs.2013) Suriyeli muhalifler tarafından Türk bayrağının yakıldığı iddiası üzerine Reyhanlıda halk sokağa döküldü. İlçe halkı ile Suriyeli sığınmacılar karşı karşıya geldi bu olaylar neticesinde araçlar yakılmış emniyet binası, belediye binası halk tarafından basılmıştır. Büyük bir felaketin eşiğinden dönülmüştür.
( ve Tarih 11.Mayıs.2013) Reyhanlı ilçesinde Belediye ve PTT binaları önünde bomba yüklü araçlarla terör saldırısı gerçekleştirildi. Patlama neticesinde 51 vatandaşımız hayatınız kaybetti, aralarında durumu ağır yüzlerce vatandaşımız yaralandı. İzlenen yanlış dış politika sınır illerimizde büyük sıkıntılara yol açmıştır,1-870 KMlik Türkiye-Suriye sınırı adeta kevgire dönmüş, bölge halkının can ve mal güvenliği kalmamıştır.2-200 bini çadır kentlerde 200 bini şehirlerde toplam 400 bin Suriyeli Türkiyeye sığınmıştır.3-Sığınmacılar için Bir milyar TL aşan harcama yapılmıştır.4-Bütün gümrük kapılarımız kapanmış, ticaret felç olmuştur.5-Hastanelerimiz çatışmada yaralanan Suriyeli muhaliflere tahsis edilmiştir.6-Silahlı guruplar şehirlerde ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşmaktadır.7-Türkiyenin değişik şehirlerinden en az 400 araç çalınarak Suriyeye götürülmüştür.8-Sınırlarımız her türlü kaçakçılığın yapıldığı bir pozisyona dönüşmüştür.9--Çocuk yaştaki insanlarımız kandırılarak cihat adı altında Suriyeye savaşmaya götürülmüştür. Hükümet gerçekten bu kaos ortamının bitmesini istiyorsa,Türk halkının ve Suriye halkının yanında yer almak istiyorsa öncelikle silahlı muhalif guruplara verdiği desteği geri çekmelidir.Sınırları mutlaka kontrol altına almalı ve savaş çığırtkanlığından derhal vazgeçmelidir.Bölge ülkeleri ile birlikte diplomasi ve siyasi diyalog yoluyla soruna çözüm bulmanın yollarını aramalıdır.Aksi takdirde bu saplandığınız Ortadoğu bataklığında çırpına çırpına boğulacak bu ülkeye yazık edeceksiniz. ifadelerine yer verdi.